Doğru olmak, dürüst olmak, sevgi, hoşgörü göstermek, güçsüze yardım etmek gibi insana ait değerler ahlak kurallarını oluşturur, toplumsal huzur düzeni sağlar. Erdemli bir birey olmak ahlaklı çocuklar yetiştirmek toplum için çok önemlidir. Ahlaki yönü zayıf olan bir birey toplumu yıkıma uğratır.
Ahlakın olmadığı ortamda kanun etkili olmaz. Birey kendi arzusuyla kötülüklere engel oluyor, iyiliğe ve doğru olmaya yöneliyorsa ahlak gelişimi tamdır.
Ahlak gelişimi fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimle paralel ilerler. Doğruyu ve yanlışı ayırmak doğruyu ve yanlışı ayırt etmek egoya yenik düşmeden uygulamak zaman alan bir durumdur. Çocuğun deneme yanılmaları yanında aile ahlakından aktarılanlar ahlak gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Ailenin ahlaki tutumu, çocuğun çevreyle olan uyumlu yaşaması, yanlış alışkanlıklardan uzak kalması, sorumluluk sahibi olmasını sağlar ama tam tersi de meydana gelebilmektedir.
Gelişim sürecinde anne baba denetimi, yol göstericilik, bazı şeylere sınır koyma olur. Çocuk doğru ve yanlışı kendi kendine yönetim gücü ile kazanmaya başlamıştır. Bu yaşta çocuktan her durumda olgun düşünme, hoşgörücülük beklenmemelidir.
Kurallar ve sınırlar içerisinde kendini yönetmesi, yanlışlardan kaçmaya çalışmasında en önemli etken anne babaya olan sevgi, onların sevgisini kaybetmeme isteğidir. Çocuk burda anne babasına benzeme isteği, anne babanın beğendiği davranışları yapmak suretiyle olur. Korku ve ceza sevginin yanında her zaman son sırada yer alır.
Okul çağında gelindiğinde kuralların düzen sağladığını, anlaşmazlıkları ortadan kaldırdığının bilincine varır. Zaman zaman yanlış olduğu bilincinde olunsa da kaçamak hatalar yapılması doğal bir olaydır. Fakat her an anne babasına veya öğretmenine yakalanacağı, gözlerinden yaptığı yanlışın anlanacağı duygusu davranışlarında düzen sağlamasına yardımcı olur.
Ceza korkusundan dolayı kurallara uymak yerine, kurallar sayesinde herkesin yararına olduğu, düzeni sağladığı anlaşılır. “Kendime yapılmasını istemediğimi başkalarına yapmamalıyım” düşüncesi gerçekçi ve olgun ahlak anlayışının oluştuğunu gösterir.
Baskıyla aşılanan ahlak sağlıklı değildir.
Çocuk herşeyi anne babasından görerek öğrenecek. İlk yaşlarda temeller atılacak, daha sonra öğretmenler ve çevresinde ki sevdiği büyüklere özdeşim yaparak ilerleyecek. Büyüklerinin öğütleriyle kendi davranışlarıyla arasında oluşan çelişki burada en kritik noktadır. Arkadaşını döven çocuğuna kavga etmenin kötülüğünü anlatırken birde sizin vurmanız buna örnektir. Çocuk burda bir çelişkiye girecek ve anlattıklarınız hiçbir işe yaramayacak, o da ilk fırsatta kendinden zayıf olan çocuklara şiddet uygulayacaktır.
Kısaca söylemek gerekirse siz ahlaklı ve erdemli bir birey değilseniz çocuklarınız da gerçekten erdem ve ahlak sahibi bir birey olarak yetişmez.